Hayatı

Hayatı

28.01.2013 5398

Hayatı

Mustafa Kemal   Atatürk (1881-1938)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ´NİN KURUCUSU   VE İLK CUMHURBAŞKANI ATATÜRK

Mustafa Kemal   Atatürk 1881 yılında Selânik´te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi´ndeki üç   katlı pembe evde doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım´dır. Baba   tarafından dedesi Hafız Ahmet Efendi XIV-XV. yüzyıllarda Konya ve Aydın´dan   Makedonya´ya yerleştirilmiş Kocacık Yörüklerindendir. Annesi Zübeyde Hanım ise    Selânik yakınlarındaki Langaza kasabasına yerleşmiş eski bir Türk ailesinin   kızıdır. Milis subaylığı, evkaf katipliği ve kereste ticareti yapan Ali Rıza   Efendi, 1871 yılında Zübeyde Hanım´la evlendi. Atatürk´ün beş kardeşinden dördü   küçük yaşlarda öldü, sadece Makbule (Atadan) 1956 yılına değin   yaşadı.

Küçük Mustafa öğrenim çağına gelince Hafız Mehmet   Efendi´nin mahalle mektebinde öğrenime başladı, sonra babasının isteğiyle Şemsi   Efendi Mektebi´ne geçti. Bu sırada babasını kaybetti (1888). Bir süre Rapla   Çiftliği´nde dayısının yanında kaldıktan sonra Selânik´e dönüp okulunu bitirdi.   Selânik Mülkiye Rüştiyesi´ne kaydoldu. Kısa bir süre sonra 1893 yılında Askeri   Rüştiye´ye girdi. Bu okulda Matematik öğretmeni Mustafa Bey adına "Kemal" i   ilave etti. 1896-1899 yıllarında Manastır Askeri İdâdi´sini bitirip, İstanbul´da   Harp Okulunda öğrenime başladı. 1902 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu., Harp   Akademisi´ne devam etti. 11 Ocak 1905´te yüzbaşı rütbesiyle Akademi´yi   tamamladı. 1905-1907 yılları arasında Şam´da 5. Ordu emrinde görev yaptı.   1907´de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır´a III. Ordu´ya atandı. 19   Nisan 1909´da İstanbul´a giren Hareket Ordusu´nda Kurmay Başkanı olarak görev   aldı. 1910 yılında Fransa´ya gönderildi. Picardie Manevraları´na katıldı. 1911   yılında İstanbul´da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.

1911 yılında   İtalyanların Trablusgarp´a hücumu ile başlayan savaşta, Mustafa Kemal bir grup   arkadaşıyla birlikte Tobruk ve Derne bölgesinde görev aldı. 22 Aralık 1911´de   İtalyanlara karşı Tobruk Savaşını kazandı. 6 Mart 1912´de Derne Komutanlığına   getirildi.

Ekim 1912´de Balkan   Savaşı başlayınca Mustafa Kemal Gelibolu ve Bolayır´daki birliklerle savaşa   katıldı. Dimetoka ve Edirne´nin geri alınışında büyük hizmetleri görüldü. 1913   yılında Sofya Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa   yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915´te sona erdi. Bu sırada I. Dünya   Savaşı başlamış, Osmanlı İmparatorluğu savaşa girmek zorunda kalmıştı. Mustafa   Kemal 19. Tümeni kurmak üzere Tekirdağ´da görevlendirildi.

1914 yılında   başlayan I. Dünya Savaşı´nda, Mustafa Kemal Çanakkale´de bir kahramanlık destanı   yazıp İtilaf Devletlerine "Çanakkale geçilmez! " dedirtti. 18 Mart 1915´te   Çanakkale Boğazını geçmeye kalkan İngiliz ve Fransız donanması ağır kayıplar   verince Gelibolu Yarımadası´na asker çıkarmaya karar verdiler. 25 Nisan 1915´te   Arıburnu´na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal´in komuta ettiği 19. Tümen   Conkbayırı´nda durdurdu. Mustafa Kemal, bu başarı üzerine albaylığa yükseldi.   İngilizler 6-7 Ağustos 1915´te Arıburnu´nda tekrar taarruza geçti. Anafartalar   Grubu Komutanı Mustafa Kemal 9-10 Ağustos´ta Anafartalar Zaferini kazandı. Bu   zaferi 17 Ağustos´ta Kireçtepe, 21 Ağustos´ta II. Anafartalar zaferleri takip   etti. Çanakkale Savaşlarında yaklaşık 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu   İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal´in askerlerine   "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!" emri cephenin kaderini   değiştirmiştir.

ataMustafa Kemal Çanakkale Savaşları´dan   sonra 1916´da Edirne ve Diyarbakır´da görev aldı. 1 Nisan 1916´da tümgeneralliğe   yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis´in geri alınmasını sağladı.   Şam ve Halep´teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917´de İstanbul´a geldi.   Velihat Vahidettin Efendi´yle Almanya´ya giderek cephede incelemelerde bulundu.   Bu seyehatten sonra hastalandı. Viyana ve Karisbad´a giderek tedavi oldu. 15   Ağustos 1918´de Halep´e 7. Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz   kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı. Mondros Mütarekesi´nin   imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918´de Yıldırım Orduları Grubu   Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918´de   İstanbul´a gelip Harbiye Nezâreti´nde (Bakanlığında) göreve başladı.

Mondros   Mütarekesi´nden sonra İtilaf Devletleri´nin Osmanlı ordularını işgale   başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919´da   Samsun´a çıktı. 22 Haziran 1919´da Amasya´da yayımladığı genelgeyle "Milletin   istiklâlini yine milletin azim ve kararının kurtaracağını " ilan edip Sivas   Kongresi´ni toplantıya çağırdı. 23 Temmuz - 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında   Erzurum, 4 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi´ni toplayarak   vatanın kurtuluşu için izlenecek yolun belirlenmesini sağladı. 27 Aralık 1919´da   Ankara´da heyecanla karşılandı. 23 Nisan 1920´de Türkiye Büyük Millet   Meclisi´nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti´nin kurulması yolunda önemli bir   adım atılmış oldu. Meclis ve Hükümet Başkanlığına Mustafa Kemal seçildi Türkiye   Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı´nın başarıyla sonuçlanması için gerekli   yasaları kabul edip uygulamaya başladı.

Türk Kurtuluş   Savaşı 15 Mayıs 1919´da Yunanlıların İzmir´I işgali sırasında düşmana ilk   kurşunun atılmasıyla başladı. 10 Ağustos 1920 tarihinde Sevr Antlaşması´nı   imzalayarak aralarında Osmanlı İmparatorluğu´nu paylaşan I. Dünya Savaşı´nın   galip devletlerine karşı önce Kuvâ-yi Milliye adı verilen milis kuvvetleriyle   savaşıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi düzenli orduyu kurdu, Kuvâ-yi Milliye -   ordu bütünleşmesini sağlayarak savaşı zaferle sonuçlandırdı.

Mustafa Kemal   yönetimindeki Türk Kurtuluş Savaşının önemli aşamaları şunlardır:

  • Sarıkamış (20   Eylül 1920), Kars (30 Ekim 1920) ve Gümrü´nün (7 Kasım 1920) kurtarılışı.
  • Çukurova, Gazi   Antep, Kahraman Maraş Şanlı Urfa savunmaları (1919- 1921)
  • I. İnönü Zaferi (6   -10 Ocak 1921)
  • II. İnönü Zaferi   (23 Mart-1 Nisan 1921)
  • Sakarya Zaferi (23   Ağustos-13 Eylül 1921)
  • Büyük Taarruz,   Başkomutan Meydan Muhaberesi ve Büyük Zafer (26 Ağustos 9 Eylül 1922)

Sakarya Zaferinden   sonra 19 Eylül 1921´de Türkiye Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal´e Mareşal   rütbesi ve Gazi unvanını verdi. Kurtuluş Savaşı, 24 Temmuz 1923´te imzalanan   Lozan Antlaşması´yla sonuçlandı. Böylece Sevr Antlaşması´yla paramparça edilen,   Türklere 5-6 il büyüklüğünde vatan bırakılan Türkiye toprakları üzerinde ulusal   birliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması için hiçbir engel kalmadı.

23 Nisan 1920´de   Ankara´da TBMM´nin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti´nin kuruluşu müjdelenmiştir.   Meclisin Türk Kurtuluş Savaşı´nı başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin   kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922´de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı,   saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğu´yla yönetim bağları   koparıldı. 13 Ekim 1923´te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle   ilk cumhurbaşkanı seçildi. 30 Ekim 1923 günü İsmet İnönü tarafından   Cumhuriyet´in ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, "Egemenlik kayıtsız   şartsız milletindir" ve "Yurtta barış cihanda barış" temelleri üzerinde   yükselmeye başladı.

Atatürk Türkiye´yi "Çağdaş uygarlık   düzeyine çıkarmak" amacıyla bir dizi devrim yaptı. Bu devrimleri beş başlık   altında toplayabiliriz:

1. Siyasal   Devrimler:                          · Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)                         · Cumhuriyetin   İlanı (29 Ekim 1923)                         · Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924) 2.   Toplumsal Devrimler:                         · Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi   (1926-1934)                         · Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)                         · Tekke zâviye ve   türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)                         · Soyadı kanunu ( 21 Haziran   1934)                         · Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)                         · Uluslararası   saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931) 3. Hukuk   Devrimi:                         · Mecellenin kaldırılması (1924-1937)                         · Türk Medeni Kanunu ve   diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi   (1924-1937) 4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler:                         ·   Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)                         · Yeni Türk harflerinin kabulü (1   Kasım 1928)                         · Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)                         ·   Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)                         · Güzel sanatlarda   yenilikler 5. Ekonomi Alanında Devrimler:                         · Aşârın   kaldırılması · Çiftçinin özendirilmesi                         · Örnek çiftliklerin   kurulması · Sanayiyi Teşvik Kanunu´nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının   kurulması · I. ve II. Kalkınma Planları´nın (1933-1937) uygulamaya konulması,   yurdun yeni yollarla donatılması

Soyadı Kanunu   gereğince, 24 Kasım 1934´de TBMM´nce Mustafa Kemal´e "Atatürk" soyadı verildi.

Atatürk, 24 Nisan   1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık   görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yılında Cumhuriyet   ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda   bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM   Atatürk´ü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti.

Atatürk sık sık   yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere   aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiye´yi   ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını   komutanlarını ağırladı.ata

15-20 Ekim 1927   tarihinde Kurtuluş Savaşı´nı ve Cumhuriyet´in kuruluşunu anlatan büyük nutkunu,   29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutku´nu okudu.

Atatürk özel   yaşamında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923´de Latife Hanımla evlendi. Birçok   yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü.   Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile,   Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi.   Abdurrahim ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir   gelecek hazırladı.

1937 yılında   çiftliklerini hazineye, bir kısım taşınmazlarını da Ankara ve Bursa   Belediyelerine bağışladı. Mirasından kızkardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil   ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi,   ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli   türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı.   Sakarya adlı atıyla, köpeği Fox´a çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık   oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet   eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen   gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliği´ne gider,   çalışmalara bizzat katılırdı.

Fransızca ve   Almanca biliyordu. 10 Kasım 1938 saat 9.05´te yakalandığı siroz hastalığından   kurtulamayarak İstanbul´da Dolmabahçe Sarayı´nda hayata gözlerini yumdu.   Cenazesi 21 Kasım 1938 günü törenle geçici istirahatgâhı olan Ankara Etnografya   Müzesi´nde toprağa verildi. Anıtkabir yapıldıktan sonra nâşı görkemli bir   törenle 10 Kasım 1953 günü ebedi istirahatgâhına gömüldü.